Ne Aradınız?

13 Kasım 2015 Cuma

Sultan Ahmet'in Babası III. Mehmet han 19 Kardeşini Öldürdü Mü ? 3. Mehmet Han Kimdir ?

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.



Muhteşem yüzyıl kösem dizisinde Sultan 1. Ahmet Han'ın babası olarak bilinen 3. Mehmet Kaç Kardeşini Öldürdü? 19 Kardeşini katlettirdiği doğru mu?



III. Murad ile Osmanlı denizcileri tarafından kaçırılıp köle edilmeden önceki adıyla Sofia Baffo olan aslen Venedikli Safiye Sultan'ın oğludur. İsmi, II. Mehmed'e benzemesi için, büyük dedesi I. Süleyman tarafından konmuştur. Şehzadeliğinde İbrahim Cafer Efendi ve Pir Mehmed Azmi Efendi gibi devrin tanınmış alimlerinden tahsil ve terbiye görmüştür. 1583'te Manisa sancağı valiliğine tayin edilmiş, 1595'te babası III. Murad'ın vefatı üzerine Osmanlı tahtına çıkmıştır.

III. Mehmed 26 Mayıs 1566, Manisa – 21 Aralık 1603, İstanbul), 13. Osmanlı Padişahı ve 92. İslam halifesidir. Tahta çıktığı 1595 yılından ölümüne kadar padişahlığını sürdürmüştür.



Avusturya ve Eflak Seferler

Sultan III. Mehmed, babası Sultan III. Murad döneminde başlayan Osmanlı-Avusturya Savaşı devam ederken tahta geçmiştir. Sultan III. Mehmed tahta çıkar çıkmaz Avusturya ve Eflak sorunlarıyla ilgilenmiştir. 1595 yılında Avusturya kuvvetleri Estergon Kalesi'ni kuşatmışlar, 40 km uzakta olan Mehmed Paşa Estergon Kalesi'ne yardıma gitmemiştir. Hiçbir yardım alamayan Estergon Kalesi kahramanca direnmesine rağmen, sayıca üstün olan Avusturyalılar'a teslim olmak zorunda kalmıştır (2 Eylül 1595).

Sinan Paşa, Eflak Prensi Mihai Viteazul üzerine seferler düzenlemiştir. Osmanlı kuvvetleri Bükreş ve Tırgovişte'yi ele geçirmişler fakat çok geçmeden Mihai karşı saldırıya geçmiş ve Osmanlı kuvvetleri geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu sırada bataklıklara düşen Osmanlı askerlerinin büyük bir kısmı şehit olmuştur. Daha sonra Tuna'dan karşı kıyıya geçilirken gerekli önlemlerin alınmamasından dolayı yeni bir saldırıya maruz kalan Osmanlı akıncıları çok büyük kayıplar vermiştir.

3. Mehmet Kimdir?



Vefatı

Bir gün saraya dönerken yolda karşılaştığı bir meczub, "56 gün sonra gelecek kazadan kurtulamazsın. Gafil olma padişahım" demiştir. Bu olay Üçüncü Mehmed'i derinden etkiledi. Padişah yemeden, içmeden kesildi ve 21 Aralık 1603'te kalp krizi geçirerek öldü.

Kardeş katli meselesi


Sultan Mehmet'in tahta çıkar çıkmaz ilk işi 19 kardeşini boğdurtmak olmuştur.Bu olay Osmanlı tarihinin en kanlı olaylarından birisidir, çünkü öldürülenlerin çoğu bebektir. Halkın bu olaydan sonra III. Mehmet'e kin beslediği ve onu sevmediği rivayet edilir.

Blog Kuralları

Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.

Nasıl evlat katili oldu ? Kösem Sultan kimdir ve hikayesi

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Tarihte evlat katili olarak bilinen Kösem Sultan kimdir, tarihin en etkili kadınlarından biri olan Kösem Sultan hikayesi gerçek sizi de çok şaşırtacak !

Osmanlı tarihinin etkili kadınlarından olan, 1590 yılında Yunanistan'da Anastasya adıyla doğdu. Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlar ağasına gönderildi. 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet'e haseki oldu. Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün saraya nüfuzunu kabul ettirdi.
Kösem Sultan dört erkek doğurdu: Murad, Süleyman, İbrahim ve Kasım. Kızları ise Ayşe ve Fatma'dır.
Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I. Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II. Osman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı.

Fakat II. Osman yaşı çok genç olmakla birlikte Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsız oldu ve muhtemelen annesi Valide Sultan Mahfiruz Hadice Sultan'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi. Genç Osman'ın tahttan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I. Mustafa'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV. Murat çıktı. IV. Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı.
Zamanla Sultan IV. Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı. İbrahim tahta çıktığında Osmanlı Hanedanı büyük bir krizle karşılaştı. İbrahim hanedanın tek erkek varisi durumundaydı ve acil bir şekilde hanedanın devamını sağlama zorunluğu vardı. Oysa I. İbrahim bir ölçüde dengesiz görünüyor ve kadınlarla olan ilişkilere ilgi duymuyordu
Osmanlı hanedanının devamını sağlama görevi büyük ölçüde Kösem Sultan'a düştü. Oğlunu tedavi amacıyla ülkenin her yanından üfürükçüler getirtti. Bu üfürükçülerin en ünlüsü Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Karabaş zade Hüseyin Efendiydi. Nihayet İbrahim'in tahta çıkmasından 2 yıl sonra şehzade Mehmet doğdu, Kösem Sultan buna karşılık olarak Hüseyin Efendi'ye Safranbolu da daha sonra cinci hanı olarak anılacak hanın yapım masraflarını karşılayacak para verdirmiştir.
En nihayetinde hanedanın devamı sağlanmış oldu. Hatta Cinci hoca o kadar güçlendi ki Cinci Hocanın öldürülmesinden sonra hazineye aktarılan paralar askere cülus olarak dağıtıldı ve bu paralar halk arasında 'cinci hoca akçesi' diye anılır oldu
I. İbrahim, İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV. Mehmet geçti.

Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı.
IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece dairesinde basılarak boğdurulması ile noktalandı.
Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan'ın cenazesi Sultan Ahmet Camisinde ki I. Ahmet türbesine gömüldü.

Blog Kuralları;

Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.

20 Ekim 2015 Salı

Uluslararası planlı ve bizimde yediğimiz bir pazarlama stratejisi...



Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

1989 yılı...Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.Türkiye’ye birkaç dükkan açarak pazarın nabzını yoklayan ünlü marka aldığı sonuçla şoka girer. Bekledikleri gibi olmaz. Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez. Dükkanlar kapatılır. Geri dönülür.

1991 yılı. Murakami-Wolf-Swenson Productions’ın ürettiği bir çizgi film dünyada büyük ilgi görür.Yapımcı şirket Türkiye’deki bir özel kanala bu çizgi filmi teklif eder.
Kanal şaşkındır, fiyat gerçekten olması gerekenin %10’udur. Adeta kapandaki peynir gibi duran bu teklifi kaçırmaz özel kanal. Yayınlanmaya başlar. Çizgi film Türkiye’de de çok tutulur. Oyuncakları, rozetleri, kartpostalları, defterleri ve kitap kapları ile müthiş bir pazarlama da beraberinde gelir.

1994 yılına gelindiğinde çizgi film dizisi milyonlarca çocuğu ve genci etkisi altına almıştır. Bu çocuklar tuhaf bir biçimde annelerinden pizza pişirmesini istemeye başlar. Türk anneleri pizzayı nasıl yapacağını bilmez. Talep gitgide artar. Derken pizza zinciri dükkanlarını yeniden aktif hale getirir, yeni dükkanlar açar. Çocuğu yemek yemeyen anneler mecburen pizza sipariş eder. Liseli, üniversiteli gençler arasında bir itibar nesnesi haline gelir. Türk mutfağının demode lahmacunu, pidesi artık terk edilip, gençler gruplar halinde pizza dükkanlarına gider hale gelmiştir.
Tesadüfen (!) pizza talebini patlatan bu çizgifilmi çoktan tahmin ettiniz değil mi?Bravo! O çizgi film “Ninja Kaplumbağalar”!O pizza zincirini de tahmin ediyorsunuzdur, onu da buraya yazmayayım.
Şimdi o çocuklar büyüdü, çizgifilmi ilk izleyenler 30’larına geldi.İlk jenerasyon genç evli, yeni nesil aile oldu.Onlardan sonraki jenerasyon şimdilerde üniversite öğrencisi, ya yurtta ya da öğrenci evinde kalıyor.İlk jenerasyondaki evliler evde yemek pişirmek yerine sık sık şöyle diyor : “Pizza mı söylesek?”Bir sonraki jenerasyon da yurt odasına ya da öğrenci evine neredeyse her akşam pizza sipariş ediyor.
İşte algılarımız böyle yönetiliyor. 20-30 yıllık stratejiler çiziliyor, uygulanıyor. Bizim eğlenceli diye olarak izlediğimiz masum çizgi filmler, diziler, sinema filmleri birtakım fikirlerin beyinlerimize çok daha hızlı zerk edilmesini sağlayan katalizörlerden ibaret. Ve emin olun, bu bilinçaltı pazarlamacıları, bu algı sihirbazları bize sadece pizza yedirmiyor…!
Bu sadece bir örnekti, her Amerikan filminde Apple bilgisayarların görünmesi bugün kü Apple çılgınlığının temeliydi. Her filmde başrol oyuncusunun sabah işe giderken elinde Starbucks kahve ile koşturuyor olması bugün bir kahveye 15 lira ödüyor olmamızın müsebbibi.
Afrika’da ayağında ayakkabı olmadığı için pet şişe bağlayan Afrikalı gençlerin elinde içine su doldurulmuş Coca-Cola kutularıyla gezmeleri ve bununla sınıf atladıklarını düşünmeleri de yıllardır Coca-Cola’nın yaptığı “MUTLULUK” reklamlarının sonucu.
Gerçekte mutlu olmayanlar içtikleri içecekten mutluluk akıtmaya çalışıyor işte, başka bir şey değil.

Biz hatırlamayız ama babalarımızın hayranı olduğu Western (Vahşi batı) filmlerindeki karizmatik kovboyu. O kovboyun ağzındaki Marlboro sigarayı babalarımız bugün hala bırakabilmiş değil. Etkiye bakar mısınız?İşte bu yüzden unutmayalım;Bize sunulan görüntülerin, reklamların, film ve dizilerin %99’u bir amaca hizmet ediyor.İnanmadan, etkilenmeden, kendimizi kaptırmadan önce iki kere düşünelim.


“Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter” diyordu Malcolm X,Uyanık olmayana pizzayı da yedirirler, kolayı da içirirler üzerine de bir sigara yaktırırlar… 

Afiyet olsun!




Blog Kuralları 

Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.

8 Ekim 2015 Perşembe

8 Ana Maddenin Doğada Çözünme Süreleri

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Doğada Çözünme Süreleri Bilinmesi Gereken 8 Madde


Günlük hayatta binlerce ürün kullanıyoruz ve haliyle bu ürünlerden arta kalan ambalaj ve kutu gibi materyalleri de çöp olarak atıyoruz. Ancak bazı maddelerin çöp olarak atılması, geri dönüşüme pek faydalı olmuyor. Biz de Ne Yap Ne Yapma olarak günlük hayatta en çok kullanılan ürünlerin doğada çözünme sürelerini sizler için bir araya getirdik. Bakalım hangi madde ne kadar sürede doğada tam olarak çözünüyor…

1. Cam Şişe


Çözünmesi süresi yaklaşık dört bin yıldır. Camın birleşiminde kum (SiO2), soda (Na2CO3), kireç taşı (CaCO3), dolamit (CaCO3.MgCO3),sodyum sülfat (Na2SO4) gibi maddeler vardır. Cam zaman içersinde çözünen ve fazla problem oluşturmayan bir maddedir. Camın ısıdan ve asitlerden etkilenmemesi çözünerek doğaya karışma sürecinin çok uzun olmasına yol açar.

2. Sigara İzmariti

Çözünmesi süresi yaklaşık olarak üç aydır. Sigara; tütün ve selülozdan oluşmaktadır. Selüloz ve tütün doğal maddelerdir. Onun için çürüme süresi kısadır. Bilinçsizce sokağa atılan bir izmarit; ışık, yağmur ve mikroorganizmaların etkisi ile en geç üç ay içerisinde doğaya karışır. Ancak sigaranın filtresi selüloz asetattan yapıldığı için çürüme süresi daha uzundur. Yaklaşık 1-2 yıl civarı.

3. Kağıt Parçaları



Çözünme süresi yaklaşık üç aydır.  Kağıt parçalarının ana maddesi selülozdur. Bunlar yaklaşık üç ay gibi bir zamanda doğaya karışır. Kağıdın yapısındaki nem fazla ise süreç biraz daha uzamaktadır. Nem ve ışık kağıdın doğaya karışma sürecini geciktirmektedir. Işık ve nem nem olmayan toprağa kağıt gömüldüğünde daha kısa sürede toprağa karıştığı görülmüştür.

4. Ciklet


Çözünme süreleri yaklaşık beş yıldır. Ciklet, doğal kauçuk, sentetik reçine, şeker, tatlandırıcı ve renklendirici maddelerden meydana gelir. Cikleti çiğneme sırasında şeker ve tatlandırıcı maddeler ağızdan besin olarak alınır. Atılan cikletin yapısındaki doğal kauçuk havanın oksijeni ile kısa sürede bozunurken, sentetik reçinenin bozunması uzun zaman alır. Mikroorganizmaların bile bu maddeleri bozması uzun zaman ister.

5. Tahta Parçaları



Çözünmesi süresi yaklaşık on beş yıldır. Ağaçtan elde edilen tahta parçalarının ana maddesi selülozdur. Tahta boyalıysa, boyanın çözünme uzunluğundan dolayı tahtanın doğaya karışma sürecide uzar. Büyük parçalara nazaran küçük tahta parçaları, daha kısa sürede doğaya karışır. Kibrit çöpleri ise yaklaşık altı ay gibi bir sürede doğada çözünmektedir.

6. Alüminyum Kutu 

Çözünme süresi on ile yüz yıl arasında değişir. Yaklaşık 200 mikron kalınlığında olan alüminyum kutuların üstleri teneke ve vernikle kapatılmaktadır. Teneke paslanarak yaklaşık bir yıl gibi bir sürede doğaya karışmaktadır. Alüminyum ise oksijen ve yağmurun etkisi ile yaklaşık 100 yıl içerisinde doğaya karışmaktadır. Alüminyum kutuların doğaya karışma sürecinin uzunluğundan dolayı alüminyum kutuları atmak yerine yeniden alüminyum üretimi için kullanmak geri dönüşüm açısından çok daha uygundur.

7. Plastik Şişe


Plastik şişelerin yapısında polivinil klorür (PVC) ve polietilen(PET) vardır. Bu plastik türleri kolay üretildiği ve uzun süre bozunmadan kaldıkları için günümüzde çok fazla kullanılmaktadır. Çevreye atılan plastikler ise havadan, ısı ve nemden etkilenmedikleri için yüzyıllarca doğada bozunmadan kalabiliyorlar. Çoğu zaman onları yakmak bile çözüm olmuyor. Günümüzde plastiklerin kolay çürümesi için yapılarına mikroorganizmaların çürütebilecekleri nişasta gibi maddelerin katılması çalışmaları devam etmekle birlikte kısa sürede bozunan plastiklerde üretilmiştir ve kullanılmaktadır.

8. Plastik Kart




Çözünmesi süresi yaklaşık bin yıldır. Plastik kartlar genellikle PVC‘den üretilir. Bunlar günlük hayatta telefon kartları, kredi kartları vb. olarak kullanılmaktadır. Yüzyıllarca doğada kalması belki de ileride, arkeologlar için iyi bir kalıntı örneği olabilir.





Blog Kuralları 

Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.

Pestisit nedir? Tarımsal ve Kimyasal Pestisitin Zararları Nelerdir?

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.



Pestisit nedir? Tarımsal ve Kimyasal Pestisitin Zararları Nelerdir?

Genel anlamıyla pestisit insan kullanımına sunulan gıdalarda istenmeyen hayvan veya bitkileri öldürmek amacıyla kullanılan alet, metot veya kimyasal olarak tanımlanabilir.Pestisitler, insektisitler, fungusitler, herbisitler, nematositler ve rodentisitleri içermekedir. Bu gruplar arasında insektisitler hem nicel olarak diğerlerinden çok daha fazla hem de bilindik geçmişi olduğundan en önemli bir yeri kaplamaktadır. O nedenle bu yazımızda daha çok insektisitler üzerine eğileceğiz.
Milattan önce 7000 civarında insanlar bitkilerin ekim dönemlerinde haşereleri uzaklaştırmak veya değersiz bitkileri yok etmek için bazı metotlar geliştirdiler. Bazı kültürler bunu ayın belirli dönemlerinde ekim yaparak denediler. Bazıları haşereleri elle veya gürültü yaparak bitkilerden uzaklaştırmayı seçtiler. Bir kısmı da bu dönemde bazı kimyasalları kullanmaya başladı. Ufalanmış taçyaprağı (bir çeşit krizantem), sülfür ve arsenik Orta Doğu, Roma ve Çin’de kullanılmaya başlanırken, bu dönemlerde Çin istenmeyen haşaratları yemesi için karınca gibi doğal avcıları kullanmayı da tercih etti.
1840 yılında Kuzey Amerika kökenli küf salgını Britanya’ya yayılıp sülfür uygulaması ile kontrol altına alınana kadar haşere kontrolü için gerçekleştirilen denemelerin her biri kendine has özel uygulamalardı. Bir sonraki hedef Kolorado Patates Böceği oldu ve 1877 yılında batılı göçmenler suda çözünen Paris Yeşili olarak adlandırılan kimyasalı kullanılarak patateslerini koruyabildiler. Katran yağı ve acıağaç gibi pestisitler de bu uygulamaları takip etse de on dokuzuncu yüzyılda pestisitler halen etkisiz kalıyordu ve muhakkak doğal yırtıcılar veya bazı durumlarda çok daha kuvvetli filizlerden aşılama yapma yoluyla desteklenmeleri gerekiyordu.
İkinci dünya savaşı sırasında tahminen 30 çeşit pestisit bulunuyordu. Savaş sürecindeki araştırmaların ürünü olarak çıkan DDT (dichloro-diphenyl-tricloro-ethane) her ne kadar 1874 yılında sentezlenmiş olsa da 1942 yılına kadar insektisit olarak kabul edilmiyordu. Daha sonraları 1945 yılında chlordane ve 1951 yılında endrin olmak üzere güçlü diğer pestisitler sentezlendi. Almanya’da zehirli gaz araştırmaları sonucunda da parathion gibi organofosforlu bileşikler bulundu. Bulunan bu yeni pestisitler çok etkili idi. İleri araştırmalar sonucunda Kaliforniya’da meyve sineğine karşı kullanılan malathion gibi önemli organofosforlu yüzlerce bileşiği ortaya çıkardı.
1800’lü yıllara kadar genellikle elle uygulanan pestisitler bu dönemlerde artık büyükçe makineler tarafından sprayleme yolu ile kullanılmaya başlandı. 1920’lere kadar uçaklar henüz kullanılmıyor ve 1950’lere kadar yavaş, tam kontrollü ve alçak seviyeli uçuşlar uygulanamıyordu. Havadan spreyleme yoluyla gerçekleştirilen ilk uygulamalarda hektar başına 4000 litresentetik pestisit kullanılırken, bu miktar sonraki uygulamalarda hızlıca hektar başına 100-200 litredüzeyine düşürüldü.
Bugün yaklaşık 40000 ticari ilaç için 900 kadar aktif kimyasal pestisit kullanılmaktadır. EPA ( Çevre Koruma Örgütü) 1960 ile 1980 yılları arasında pestisit kullanımının iki katına arttığını tahmin etmektedir. Halen dünyada yılda 1,8 milyar kilogram pestisit kullanılmaktadır.
Ham Maddeler
Bir pestisit aktif ve inert (hiçbir kimyasal reaksiyona girmeyen) iki bileşenden oluşmaktadır. Aktif bileşen haşereleri öldürürken, inert kısım hedef bitkiye püskürtme ve kaplanmasını kolaylaştırma gibi aktif bileşenin tek başına sunamayacağı etkiyi sağlamak amacıyla karışımda bulunmaktadır.
Aktif bileşenler önceleri doğal materyallerden çıkarılırken günümüzde çoğunlukla laboratuvar ortamında sentezlenmektedir. Tamamına yakını petrolden türetilen hidrokarbon bileşikleridir. Birçok pestisit bunun dışında klor, oksijen sülfür, fosfor, azot ve brom gibi elementleri de içerir. Kullanılan pestisitin cinsine göre birçok madde inert bileşen olarak kullanılabilir. Sıvı pestisitler için genellikle kerosen ve bazı petrol türevleri taşıyıcı olarak kullanılsa da son zamanlarda kerosenin yerini su almaya başlamıştır. Sabun gibi stabilizatörler aktif bileşenin çözücü içinde iyi yayılmasını sağlamak amacıyla eklenebilirler. Toz halindeki pestisitler genellikle diatomit veya atapulgit gibi kil, ufalanmış fındıkkabuğu veya mısır koçanı gibi sebzeden üretilen maddeler, talk veya kalsiyum karbonat gibi toz haline getirilmiş mineraller içerir.
ZararlarıPestisite maruz kalan işçiler akut veya gecikmeli sağlık problemleriyle karşılaşabilirler. Pestisit birçok sağlık problemi doğurabilir. Bu etkiler basit cilt veya göz iritasyonu olabileceği gibi sinir sistemini etkileyici, üreme problemleri veya kanser gibi çok ciddi problemler olabilir. Son dönemlerde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, lösemi ve karaciğer kanserinin pestisit alımıyla doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda, eksik uzuv doğumları ve düşükler ile pestisit alımının doğrudan ilişkili olduğuna yönelik ciddi kanıtlar bulunmaktadır.
Amerikan Sağlık Derneği pestisit alımını sınırlandırmak ve daha güvenli alternatiflere yönelmesini önermektedir. Düşük dozda uzun süreli pestisit alımına ilişkin belirsizlik bulunmaktadır. Hali hazırda, pestisit kullanımına veya pestisite bağlı hastalıkları takip sistemleri yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle, pestisit kullanımının azaltılıp, yerine daha az toksik kimyasal veya kimyasal olmayan alternatiflerin kullanımının yaygınlaştırılması gerekir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 3 milyon zirai işçi pestisit zehirlenmesi yaşarken, bunların yaklaşık 18000 kadarı hayatını kaybetmektedir. Bir çalışmaya göre, gelişmekte olan ülkelerde yılda 25 milyon işçi pestisit zehirlenmesi riski taşımaktadır.
2007 yılında yapılan bir çalışmaya göre, çiftlik yakınında oturup ilk sekiz haftalık hamileliklerinde dikofol ve endosulfan pestisitlerine maruz kalan kadınların, otistik çocuk doğurma riski normal olanlara oranla 8 kat yüksek çıkmıştır.
Pestisitler sadece işçi ve çiftlik yakınında oturan kişileri değil neredeyse tüm insanlığı tehdit etmektedir. Gıdalarda bilinçli-bilinçsiz kullanımı sonucunda ciddi kirlilik problemleri yaşanmaktadır. Suda çözünen pestisitler, gıda tüketilmeden önce yıkanarak tüketilince büyük bir miktarı gıdadan uzaklaştırılabilse de meyvenin içinde hapsolan kısmı maalesef uzaklaştırılamamaktadır. Benzer şekilde bitkinin yetiştirilme sürecinde uygulanan pestisit toprağa geçmekte ve etkisi uzun yıllar kaybolmamaktadır. Aşağıda bahsedeceğim çalışmalar tehlikenin boyutu hakkında bizleri bilgilendirmektedir.
Ülkemizde, Ege Üniversitesi bünyesinde yapılan son çalışmalara göre, DDT gibi bazı kullanımı yasaklanmış pestisitlerin anne sütüne dahi geçtiği kanıtlanmıştır. İzmir Körfezi’nde yapılan bir çalışmada da, balıklarda yine kullanımı yasak olan DDE pestisitine rastlanmıştır. Çiftliklerde kullanılan pestisitlerin yağmur suları veya yıkama suları kanalı ile denize taşındığı ve denizde çok yüksek oranda seyreldiği göz önüne alınırsa, önümüzdeki yılların en büyük sağlık problemlerinden birinin pestisit olacağı aşikârdır.
Kaynakça:
Ege Üniversitesi ARGEFAR, Science Direct, Wikipedia

Organik Tarıma Nasıl Başlanır

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Organik Tarım Ulusal Eylem Planı 2013-2016

Ulusal Organik Tarım Eylem Planı, organik ürün konusunda tüketici bilincini geliştirerek organik ürüne olan talebi arttırmak, kontrol ve denetime yönelik hizmetleri etkinleştirmek, kurumsal kapasiteyi güçlenedirmek ve organik tarımın diğer sektörler ile entegrasyonuna katkı sağlamak amacıyla hazırlanmış ve kurumlar arası koordinasyon ile kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanılması hedeflenmektedir.



 

Organik Tarıma Nasıl Başlanır


Ülkemizde organik tarım faaliyetleri, 5262 Sayılı Organik Tarım Kanunu ve 27676 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik kapsamında Bakanlığımızca organik tarımda yetki verilen Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşlarıyla yapılan sözleşmeye dayalı olarak yürütülmektedir.
Organik üretim yapacak çiftçinin organik tarım yapacağı arazisi; geleneksel üretim yapılan bölgelerden, işlek anayollardan, ağır sanayi tesislerinden, maden işletmelerinden, kentsel atıkların toplu olarak bırakıldığı alanlardan, kirletici atıklar içeren akarsular ve yeraltı sularından etkilenmeyecek bir mesafede olması gerekmektedir.  Organik tarım, üretiminin her aşamasının kontrol edildiği ve nihai ürünün sertifikalandırıldığı bir üretim şekli olduğundan kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının denetiminde ve sözleşme dahilinde uygulanmaktadır.
Bu nedenle organik tarıma başlamak isteyen çiftçi yukarıda belirtilen çevre şartları uygun ise, aşağıdaki bilgi ve belgeleri tamamlayarak Bakanlıkça organik tarım konusunda yetki verilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına başvurur.
 Organik tarıma başlama kuralları aşağıda belirtilmiştir.
a) Organik tarım faaliyetinde bulunmak isteyen müteşebbis, kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna veya kontrol kuruluşuna başvurur. Başvuruda aşağıdaki koşullar aranır:
1)  Bakanlık il veya ilçe müdürlüğünden alınan; güncellenmiş onaylı ÇKS kaydı, büyükbaş hayvancılık işletmeleri için Türkvet'den alınan onaylı işletme Tescil Belgesi, küçükbaş hayvancılık işletmeleri için KKKS'den alınan onaylı belge ve arıcılık işletmeleri için ise AKS'den alınan onaylı belge,
2) ÇKS kaydı olmayan veya yapılamayan müteşebbisler için;
Müteşebbisin adı, adresi, T.C. kimlik numarası ve vergi numarası, yabancı gerçek kişilerde ise yabancı kimlik numarasını içeren kimlik bilgi ve belgeleri,
İşletmenin yeri ve konumuna dair bilgiler,
Kadastro çalışması tamamlanmış alanlarda tapu kaydı, tamamlanmamış alanlarda ise araziye ait kroki,
Müracaat edilen arazinin veya arazinin kullanım hakkının kendine ait olduğuna dair bilgi ve belgeler,
3) Gıda işletmeleri için 17/12/2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik hükümleri gereğince İşletme Kayıt Belgesi veya İşletme Onay Belgesi,
4) Su ürünleri yetiştiriciliği için Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi ve/veya Su Ürünleri Kuluçkahane Belgesi.
b) Organik tarım faaliyetinde bulunmak isteyen müteşebbis, başvurduğu yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapar. Müteşebbis, organik tarım faaliyetini bireysel olarak yapabildiği gibi, üretici grubu ile de yapabilir. Üretici grubu, organik tarım faaliyetini tüzel kişilik altında yapabilir. Müteşebbis, organik tarım faaliyetini üretici grubu ile yapıyorsa her bir üretici ile sözleşme imzalamak zorundadır. Bu durumda müteşebbis, üretici grubu adına yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapar. Üretici grubu içinde yer alan çiftçiler, müteşebbis olarak değerlendirilir ve bir kod verilerek kayıt altına alınır. Müteşebbis; aracı tüccar, depolama, işleme ve benzeri fason hizmetleri yaptırdığı gerçek veya tüzel kişiler ile de sözleşme yapar. Fason üretim yapan işletmeler de organik tarım kontrol sistemine dâhildir.
c) Yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme imzalamış olan orman ve doğal alanlardan ürün toplayacak müteşebbis, ürün toplamadan önce, bu alanların mülkiyetinin veya kullanma hakkının ait olduğu makamdan yazılı izin alır.
ç) Su ürünleri üretimi yapacak müteşebbis Bakanlıktan yetiştiricilik için izin alır. Bakanlıktan yetiştiricilik izni alan müteşebbisler organik su ürünleri üretimi yapabilir. Organik su ürünleri üretimi yapacak müteşebbis, kamuya ait alanda üretim yapacaksa, ilgili kurumdan alınacak yazılı izin ile yetkilendirilmiş kuruluşa başvurarak sözleşme imzalar.
d) Yetkilendirilmiş kuruluş, her bir üretim aşaması için, ayrı ayrı sözleşme yapabileceği gibi, her faaliyeti ayrı ayrı belirtmek kaydıyla tek bir sözleşme de yapabilir. Yetkilendirilmiş kuruluş, müteşebbise ister bağımsız, ister üretici grubu dâhilinde olsun,  Bakanlıkça hazırlanacak ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilecek kodlama sistemine göre, bir kod numarası verir.​

Blog Kuralları
Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.

Karbon Ayak İzi Nedir ?

Not: Yazılarımızı faydalı görüp beğenirseniz sayfamızın en alt kısmında ki paylaşımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.


Karbon Ayak İzinizi En Aza İndirin

Karbon ayak izi, her insanın ulaşım, ısınma, enerji tüketimi veya satın aldığı her türlü ürün neticesinde atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarını anlatmak üzere kullanılan bir terimdir.

Bireyler, Ekolojik Ayak İz’lerini göz önünde bulundurarak günlük hayatlarında yapacakları seçimlerle dünyanın sonsuz olmayan doğal sermayesine yönelik talebi azaltma ve belli bir seviyede tutma gücünü kullanarak bu konuda etkili bir rol oynayabilirler.
1.   YÖRESEL Organik ürünleri satın alın. Kendi bölgenize yakın yerlerde yapılmış ürünleri tercih edin (uzak yerlerde yapılmış ürünlerden uzak durun-uçakla-gemiyle gelenlerin-ithal ürünlerin havaya saldıkları karbon gazını bir düşünün!!!).

2.   Kendi bölgenizde yetişen meyve ve sebzeleri tercih edin ve mümkünse kendi meyve ve sebzelerinizi kendiniz yetiştirin.

3.   Mevsimi dışında taze meyve ve sebze satın almayın; bunlar uzak yerlerden getirilmiş olabilir yada seralarda yetiştiriliyor olabilir.
Zehra Güzelocak
Ziraat Mühendisi

Karbon Ayak İzi Nedir ?

Karbon Ayak izi birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür.

Karbon ayak izi iki ana parçadan oluşur: doğrudan/birincil ayak izi ve dolaylı/ikincil ayak izi.

Birincil ayak izi evsel enerji tüketimi ve ulaşım (söz gelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

İkincil ayak izi kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

Karbon Ayak İzinizi Azaltmak İçin İpuçları
  1. Tatiller 
    Uçakla gitmeyin.
  2. Elektrik 
    Yenilenebilir enerji kullanın.
  3. Doğal Gaz 
    Isınma için güneş enerjisi kullanınız; bu yolla doğal gaz faturanızı yılda yüzde 70 oranında azaltabilirsiniz.
  4. Seyahat 
    Mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanın. Yerel otobüs hizmetlerinizi öğrenin ve kullanın.
  5. Araba 
    Paylaşma Yolculuk ayak izinizi azaltmak için işe giderken arabanızı paylaşabilirsiniz.

İkincil Ayak İzinizi Azaltmak İçin İpuçları

Birşeyler satın aldığınız zaman, bu ürünlerin nerelerde üretildiğini ve üretimde hangi maddelerin kullanıldığını göz önüne alın. İmalat ya da nakliyesinde yüksek emisyona sahip olan ürünlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Söz gelimi:
  1. Şişe suyu 
    Çoğu Avrupa ve Kuzey Amerika ülkesinde musluk suyunu kullanma konusunda herhangi bir sakınma olmamasına rağmen insanlar şişe suyu alma konusunda ısrar etmektedir. Eğer şişe üzerinde volkanik kaynaklardan geldiği konusunda bir ibare varsa uzak bir yerden ithal edildiğinden emin olabilirsiniz. Suyun nakliyesinin karbon Ayak izini hayal edin. Bir de buna şişeleme ve/veya geridönüşümden kaynaklanan emisyonları ekleyin.
  2. Uzak mesafelerden gelen yiyecek ve içecekler 
    Süpermarkete gittiğiniz zaman satın aldığınız yiyeceklerin hangi ülkeden geldiğini anlamak için etiketine bakınız. İngiltere’de sonbaharda Yeni Zelanda elması almaya gerek yoktur, ama insanlar buna pek dikkat etmezler. Dünyanın öteki ucundan gelen bir şişe şarabı satın alırken iki kez düşünün; çok daha fazla, ama çok daha az yol katetmiş yerel şarap bulabilirsiniz. Yapacağınız en iyi şey kendi meyve ve sebzelerinizi kendi bahçenizde yetiştirmek olacaktır. Bir elma ağacı diktiğinizde hem bir sürü mevyeye sahip olursunuz hem de bu ağaç atmosferdeki karbon miktarının azaltılmasına katkıda bulunur.
  3. Et tüketimi 
    Et tüketmini, özellikle kırmızı et tüketimini azaltın.
  4. Uzak ülkelerden gelen elbiseler 
    Satın almadan önce elbiselerin etiketlerini kontrol edin. Eğer 1000 milden daha uzak bir ülkeden gelmişse başka elbise aramaya devam edin.
  5. Fazla ambalajlanmış ürünler 
    Gereksiz ambalaja sahip ürün ve hizmetlerden uzak durun. Daha fazla söze gerek var mı?

Blog Kuralları Sitemizi kullanmadan önce lütfen aşağıdaki site kullanım şartlarını okuyun. Siteyi herhangi bir şekilde kullanan tüm ziyaretçi ve üyeler bu sayfadaki şartlara uymayı kabul etmiş sayılacaktır. Şartları kabul etmiyorsanız lütfen siteyi kullanmayın. Bu metinde kullanılan “Kullanıcı” terimi, siteyi üye girişi yaparak veya yapmaksızın herhangi bir şekilde kullanan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi ifade etmektedir. - Bu sayfada yer alan kullanım şartları, değişikliklerin yine bu sayfada açıkça belirtilmesi şartıyla tarafımızdan herhangi bir anda tek taraflı olarak değiştirilebilir. Kullanıcılar bu sayfada yayınlanan şartları kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. - Bu sitenin içerdiği tüm bilgilerin telif hakkı tarafımıza aittir ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili uluslararası mevzuat kapsamında hukuki koruma altındadır. Site içeriğinin izinsiz olarak topluca indirilmesi, kaydedilmesi, çoğaltılması, işlenmesi ve yayınlanması, ve bunlara teşebbüs edilmesi yasaktır. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcılar aleyhine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir. - Kullanıcılar, tarafımızın herhangi bir içerik veya iletişim sistemini kullanırken üçüncü şahısların yasal haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemekle yükümlüdür. Bu gibi ihlallerle ilgili olarak hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk kabul etmemektedir ve bu ihlallerden doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluk münhasıran Kullanıcıya aittir. - Sitede yazılan her türlü yazı yada yorumlardan yazan kişi sorumludur. Kullanıcılar yaptıkları yorumlardan ve paylaşımlardan kendileri sorumludur. Yapılan yorumlarda argo kelimer, kişisel yada kurumsal hakları ihlal eden yorumlar, karalama maksatlı yorumlar, aslı kanıtlanmamış beyenatlar yayınlamadan ötürü çıkabilecek yasal sorunlardan tamamen yorumu yazan kullanıcı sorumludur. - Sitemizde yorum yazan tüm ziyaretçilerin ip adresi kayıt altına alınmaktadır. Adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresleri yetkililerle paylaşılacaktır. - Sitenin işlemez hale gelmesini, ciddi ölçüde yavaşlamasını veya yazılım ve donanım sistemlerinin zarar görmesini amaçlayan her türlü davranış ve işlem yasaktır. Otomatik programlar kullanılarak çok sayıda sorgu veya üyelik kaydı yapılması veya otomatik yöntemlerle siteye çok sayıda talep veya bilgi gönderilmesi de bu yasağa dahildir. Bu gibi faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğimiz Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Site üzerinde ki bilgiler kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Alıntı yada Kaynak yapacak kişiler direkt olarak bilgiyi edindikleri sayfa bağlantısını vermek zorundadır. - Kullanıcı adınız ve şifreniz sadece şahsınıza aittir. Bir üyeliği birden fazla kişi kullanamaz. Kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak yapılan tüm işlemlerin, aksi ispat edilmediği sürece ilgili üye tarafından yapıldığı kabul edilecektir. - Üyelik formunda verilen bilgiler doğru kabul edilir. Bilgilerin yanlış olmasından kaynaklanacak her türlü sorumluluk üyeye aittir. - Sitede yayınlanan reklamlara ve tanıtım metinlerine, bilgi alma amacı dışında çok sayıda manüel veya otomatik tıklama yapmak yasaktır. Normal bir Kullanıcı davranışına uymayan bu gibi tıklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit ettiği Kullanıcıların siteye erişimini engelleme ve yasal işlem başlatacağımızı beyan ederiz. - Bu sayfada yer alan kullanım şartlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek tüm ihtilaflar, münhasıran Türk hukukuna ve İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yargı yetkisine tabidir.